İntiharın ( özge kıyım) tanımını yapmak güçtür. Durkheim’e göre intihar
“ bir insanın doğuracağı sonucu bilerek olumlu yada olumsuz bir eyleme doğrudan doğruya, yada araçlı olarak kendini ölüme sürüklemesidir.” Birçok intihar, kaza biçiminde gerçek intihar vakalarını yansıtmamaktadır.
Yaşamın sürdürülmesi ve haz elde edilmesi temel amaç olduğuna göre intiharlar bir tür yabancılaşmadır. İntihar olaylarındaki veriler incelendiğinde toplumsal ve dinsel bağları güçlü olanlar, zayıf olanlara göre, evlilerde bekarlara göre, çocuklularda çocuksuzlara göre intihar oranı daha azdır. Ayrıca yine kırsal alanda kentlere oranla daha az, erkeklerde kadınlara oranla fazla intihar vakası saptanmıştır.
İntiharın tanım ve kapsamı kısaca belirtildikten sonra, ergenlik döneminde görülen intiharlar üstünde durmakta fayda vardır. Çünkü ergenliğin bir çelişki ve tutarsızlıklar dönemi olduğu, gencin saldırgan, umutsuz, isyankar, tavırlarla hareket ettiğini belirtmiştik. Bir noktada saldırganlığın insanın kendisine yönelmesi anlamını taşıyan intihara, ergenin yakın olması kaçınılmazdır. Şimdi ergenlik döneminde ortaya çıkan intiharların sebeplerini sıralayalım;
1. Ailevi Nedenler:
Aile bireylerinin yeterince model oluşturamaması, genci anlamak yerine ona karşı baskıcı ve cezalandırıcı yada sevgiyi esirgeyici ve kavgaların çocuğa yansıtılması yada doğrudan çocuğun hedef alınması, ailenin aşırı ilgisi veya ilgisizliği, aile bireyleri arasındaki iletişim kopukluğu gibi nedenler sayılabilir.
2. Okuldan kaynaklanan nedenler:
Öğretmen ( yada okul idaresi) ile öğrenci arasında sonu şiddet kullanmaya kadar varan problemler, iletişim kopukluğu, eğitimcilerin özellikle ergenlik dönemi gençlerin hassasiyetlerine özen göstermemesi ve ya bu hassasiyetlerden haberdar olmaması. Okul rehberlik servislerine gereken önemin verilmemesi ve yaygınlaştırılamayışı, okul aile iletişiminde güçlükler kopukluklar olması. Okulun başarıyı öğrenciden üstün önemli görüp başarısızlığı öğrenciye mal etmesi.
3. Çevresel nedenler:
Kitle iletişim araçlarının zaman zaman intiharı özendirici yayınlar yapması, çocuğun çevresindeki yetişkinlerin tutarsız davranışları, gencin sosyo – ekonomik ve kültürel yoksunluklar içinde olması.
İntihara karşı alınabilecek önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
1. Aile çocuklarının içinde bulundukları gelişim döneminin özelliklerini iyi tanımalı, ona bu hassasiyetle yaklaşmalı, dinlemeli ve anlamaya çalışmalıdır.
2. Okul ve öğretmen ders başarısının her şey demek olmadığını, gencin kendisi olarak değerli olduğunu ona hissettirmeli, genci anlamaya ve doğru yönlendirmeye çalışmalıdır.
Sonuç Olarak;
Yetenekler ancak , uygun ortamda ve sevgiyle gelişirler. Çocuğun - ergenin ruhsal dengesinin yerinde olup olmadığı da başarısızlığında bir neden olarak ele alınmalıdır. Aile içindeki geçimsizlikler , yoksulluk , ağır hastalıklar, ayrılıklar , çocuğun içine dönük , sıkılgan olması, içinde bulunduğu gelişimsel dönem gibi durumlar da öğrenmeyi etkiler. Bu durumdaki çocuklar yetenekleri ölçüsünde başarı gösteremezler.
Ve biz eğitimciler; “özgür, kendisini ifade edebilen, kendini tanıyan, sorumluluk sahibi olan, görev bilinci gelişmiş, özgüveni yüksek, özsaygılı bireyler yetiştirmenin birincil görevimiz olduğunu hatırlayarak çalışmaya devam etmeliyiz