.Sözüm Ona.
OOO KİMLER GELMİŞ
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Image-6F24_4B24C70E
Lütfen Giriş Yapınız,Yada Üye Olunuz!
Umarız Forumumuzda İyi vakit geçirirsiniz...


.Sözüm Ona.
OOO KİMLER GELMİŞ
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Image-6F24_4B24C70E
Lütfen Giriş Yapınız,Yada Üye Olunuz!
Umarız Forumumuzda İyi vakit geçirirsiniz...


.Sözüm Ona.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.Sözüm Ona.

.____ SÖZÜM ONA ____.
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapİLetiŞiM
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» Trabzonspor ADANADA puansız Kaldı
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimeCuma Ekim 06, 2023 8:38 am tarafından Muhtesim

» Fırtına Adana'da Esemedi
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimeCuma Ekim 06, 2023 8:36 am tarafından Muhtesim

» spartak trnava 1 - 2 Fenerbahçe
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimePerş. Ekim 05, 2023 10:08 am tarafından Muhtesim

» Fenerbahçe 5 - 0 Rizespor
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimePaz Ekim 01, 2023 8:41 am tarafından Muhtesim

» Adana Demirspor beşiktaşı farklı yendi
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimeCuma Eyl. 29, 2023 7:25 am tarafından Muhtesim

» Makber Hafız Burhan
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimeSalı Eyl. 26, 2023 9:40 am tarafından Muhtesim

» Emir Sultan Kümbeti ve Camii /ahlat /Bitlis
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:54 am tarafından Muhtesim

» Selçuklu Mezarlığı / ahlat / Bitlis
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:48 am tarafından Muhtesim

» Eski Mardin
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:41 am tarafından Muhtesim

» Esenlik Köyü (ABRİ) CAMİİ /MUŞ
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:35 am tarafından Muhtesim

En iyi yollayıcılar
Muhtesim
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
berfin
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
karanfil
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
Necati
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
hzn
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
SusKun
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
Aslı
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
ela-gözlüm
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
buket_07
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
Şamil
Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_lcapSınıf arkadaşından Baykal'a mektup I_voting_barSınıf arkadaşından Baykal'a mektup Vote_rcap 
Anahtar-kelime
2023 hatırla değilim elveda yorumsuz sarı neden şair yalnızlık mutluluk belkide beden muhtesim sevgi SosyoLoji Dost özgürlük odun zorunlu paint kadın papatya sıcak bahar sevmek 2022
SAAT
NAMAZ ÖĞRENİYORUM
NAMAZ HABERLERİ
  SİTENE EKLE
SİTENE EKLE
Kur’an-i Kerim OgReN
www.baktube.tr.gg
sitene ekle
İstiklal Marşı
İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy


GüNüN SöZü
Ads

    No ads available.



    Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder
     

     Sınıf arkadaşından ******'a mektup

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    Muhtesim
    Admin
    Admin
    Muhtesim


    Ruh HaLi : Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Sessiz10
    Hangi ülkedensiniz : Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Turkey-1
    Mesaj Sayısı : 4379
    Nerden : istanbul
    Teşekkür Sayısı : 10146
    Kayıt tarihi : 30/10/08

    DoSt GüLLeRİ
    ŞİİRLERİM: 22

    Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Empty
    MesajKonu: Sınıf arkadaşından ******'a mektup   Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup Icon_minitimePtsi Ağus. 10, 2009 5:50 pm

    Sami Selçuk'un köşe yazısı

    Sayın ******, Bu sayfalarda, genelde güncel siyasetin dışında kalan konular ele alınmaktadır.

    Bugün bu kurala uymayacağım.

    Bu satırları okumak inceliğinde bulunursanız nedenlerini anlarsınız.

    Bildiğiniz gibi Batı toplumlarının başarılarının temelinde yatan en büyük özellik “dia” toplumu olmaları, diyalog ve diyalektiğin nimetlerinden yararlanmalarıdır. “Yaşamda ve Avrupa kültürünün oluşmasında en önemli şey, der Edgar Morin, çeşitliliklerin, çelişkilerin, yarışların, bütünleyiciliklerin verimli buluşmaları, yani onların diyalogudur.”

    Gerçekten sağlıklı toplumun önkoşuludur, alt yapısıdır, diyalektik, diyalog.

    Doğu toplumlarının başarısızlıklarının temelinde yatan en büyük özellikleri ise “mono” toplumu olmaları, diyalog ve diyalektiğin nimetlerinden yararlanamamalıdır.

    Sağlıksız toplumun alt yapısıdır, diyalektikten, diyalogdan yoksunluk.

    Bugünlerde sağlıksız toplumun bu alt yapısının çarpıcı bir örneğini yaşıyor Türk halkı.

    Sayın ******,

    Sınıf arkadaşlarım benim eş düzeylerim ve eş değerlerimdir. En yakınlarımdır. Pençelerini gösterdiklerinde bile onlara kızamam. Dostça yaklaşırım. “Sen” diye seslenirim, hep.

    Görüşlerinden ötürü insanlara zaten kızılmaz ki!

    İnanın düşüncelerimden dolayı, ilkel olma pahasına, bana sövenler bile beni kızdırmayı başaramadılar, bugüne dek.

    Ama siz, üzülerek belirteyim ki, bir ölçüde başardınız, bunu. Hem de yasal (meşru) bir Partinin Başkanıyla T. C. Başbakanının görüşmesinin teroristlerle pazarlık anlamına geldiğini söyleyerek başardınız.

    Bu yüzden size “siz” diye seslenmek gereğini duyuyorum.

    Çünkü ben üzüldüğümde insanlara böyle seslenirim.

    Sınıfımızın en yakışıklıları, Türkçeyi en güzel konuşanları arasındaydınız. Hâlâ da öylesiniz.

    Onlarca yıldır siyasettesiniz. Siyasetin kirletemediği bir Genel Başkansınız.

    Dost da, düşman da biliyor, bunları.

    Bu niteliklerinizle sınıf arkadaşınız olarak sizinle her zaman kıvanç duydum.

    Dahası siz, sadece sıradan bir (ana) muhalefet partisinin Başkanı da değilsiniz.

    Cumhuriyeti kuran, Cumhuriyetle yaşıt, Türkiye’nin en eski Partisinin başındasınız.

    Üstelik ******’ün yerinde oturuyorsunuz.

    O ****** ki, “çağcıl uygarlık düzeyini aşma” amacını gerçekleştirmek için yola çıkmış; çalınmış yitik yüzyılları devrimlerle kısaltıp kazanmaya çabalamış; demokrasinin ön koşullarını yaratmıştı. “ Cumhuriyeti biz kurduk. Gelecek kuşaklar demokrasiyi gerçekleştirmeli” diyordu.

    Bu, bir dilek değil, hepimiz için, özellikle kendi Partisinin mensupları için bir buyruktu.

    ****** devrim yapmanın mantığını çok iyi biliyordu: “Halka karşın halk için”.

    Demokrasinin mantığını da çok iyi biliyordu: “Halk tarafından halk için”.

    Denedi. Ama başaramadı.

    “Önce halkı yetiştirelim. Sonra demokrasiye geçelim” dedi yazıklanarak.

    Kucağında büyüttüğü, üzerine onca titrediği Cumhuriyete karşın şunlara diyebilen bir büyük demokrattı, ******: “Biz öyle bir rejim istiyoruz ki, ileride hükümdarlığı savunanlar bile bir parti kurabilsinler”.

    Bu inanılmaz çaptaki ufka, ne 1961 ne de 1982 anayasalarını yapanlar ulaşabildiler.

    Ben de ******’ün bu sözlerini

    okuduğumda gözlerime inanamamıştım. Gerçi Voltaire’in sözlerini biliyordum. Ama bilmenin yetmediğini, onları özümseyemediğimi, içselleştiremediğimi ******’ün söylediklerini okuyunca anladım.

    Çağ dışı, yetersiz demokrasi anlayışımdan da utandım.

    Herkes yanılabilir.

    Ama “insandan umut kesilmez”.

    Sayın ******,

    Sizin çok güzel doğruları savunduğunuzu da gördü, bu halk.

    Ve sizi alkışladı.

    Umutlar yeşerttiniz. Bekledi.

    Anadolu bilgelerinin 13. ve 14. yüzyıllardaki başkalıkların, farklılıkların birlikte yaşamaları, çoğulculuk özlemlerini, “Gel, ne olursan ol, gel; kâfir de olsan, bin kez tövbeni bozsan da yine gel. Bizim dergâhımız herkese açık” diyerek dile getirdikleri felsefeyi dirilteceğinizi söylediniz.

    Ayrı zamanlarda gerçekleşen iki söyleşinizde, “Laiklikte devlet, dediniz, tarafsız kalmalıdır, dinin dışına çekilmelidir. İdeal olan, bu konuların tamamen sivil örgütlere bırakılmasıdır. Türkiye’de (de) din ve dinin örgütlenmesi, dini hizmeti sivil topluma bırakılmalıdır. Her din, kendi kurumlaşmasını, ibadet, din adamı ve din eğitimi ihtiyacını kendisi karşılamalıdır (...) Türkiye’de yaşanan gerçek bu değildir, devlet bu işe müdahildir. Geçiş döneminde ise devlet dinlere eşit davranmalı, eğer kaynak dağıtacaksa bu eşit ölçülerde yapılmalıdır. Devlet, kişinin inancını, etnik yapısını görmemeli, merak da etmemelidir. Mümkün olsa da devlet bir din jandarması, yönlendiricisi olmaktan kurtulsa. Resmileştirilmiş bir din, dine de saygısızlıktır. Devlete de, inanca da saygı duyuyorum. Ama bunlar birbirini etkilememelidir.” (Cumhuriyet, Yeni Şafak, 18.10.2000; Radikal, 27.8.2001).

    Hepsi doğruydu bu görüşlerin.

    Gerçekleşselerdi, “halk tarafından halk için” mantığı yaşama geçmiş; partiniz de devletin, bürokrasinin değil, halkın partisi olacaktı.

    Olamadı. Çünkü arkası gelmedi.

    Neden Anadolu Rönesansının dilini unuttunuz?

    Neden o çağcıl, o demokratik, o doğru laiklik anlayışını savunmaktan, dilinize bir daha almaktan vazgeçtiniz?

    Hatta sadece vazgeçmediniz. Geriye dönüşler bile oldu.

    Ama neden? Kimler sizi engelledi? Neden dünyayı iyi okuyamayanlara, çağcıl uygarlığın yürüyüşünü kavrama gücü olmayanlara ödün verdiniz ya da onlarla birlikte yola çıktınız, onları yanınızdan yörenizden uzaklaştırmadınız?

    Bütün bunların, ******’ün son amacıyla, ******çülükle bağdaştığını öne sürebilir misiniz?

    Biliyorsunuz, demokraside sorunlar halka açık diyaloglarla çözülür.

    Karşılıklı görüşleri tart(ış)madan, birbirimize biçtiğimiz kimliklerle, önyargılarla, içgüdülerle, “onunla konuşursam ne derler?” kaygısıyla birbirimizden uzaklaşırsak elbette üretken/üretici olamayız.

    Hatta tüketici bile olamayız.

    Çünkü üretemeyince elinizde tüketeceğiniz bir şey olamaz ki!

    O zaman sorunları çözerek, iç barışı kotararak ilerlemek de elbette olanaksızdır.

    Bunları her gün yaşamaktan, gözlemekten derin kaygı duymaktayım.

    Bu tür toplumlar, öz değerlerini toprağa gömerek avunurlar. Kendilerini de aldatırlar. Çünkü içe patlamalara gebedirler.

    Sayın ******,

    Gelecek yazımda da size güller atmayı sürdüreceğim.

    Bunlar sizi incitmemeli.

    Ne de olsa siz Hallâcı Mansur değilsiniz.

    Saygılar, sevgiler, değerli sınıf arkadaşım.

    (Star)


    Etiketler: yargıtay onursal başkanı sami selçuk sınıf arkadayı chp genel başkanı deniz ****** mektup ****** ******çülük demokrasi anadolu rönesansı halk




    Sınıf arkadaşından Baykal'a mektup 32002
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    http://muhtesimturhan.yetkinblog.com
     
    Sınıf arkadaşından ******'a mektup
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -
    » sınıf başkanı
    » MEKTUP
    » Karıma Mektup
    » şeytandan mektup var
    » Evlada Mektup

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap verebilirsiniz
    .Sözüm Ona. :: SeRBeSt KüRsÜ-
    Yeni Başlık Gönder   Cevap GönderBuraya geçin: