Konu: İşte Sultan Abdulaziz'in 'Kerbela'ya Ağıt'ı Perş. Ara. 31, 2009 8:55 am
Türk Ocakları çatısı altında faaliyet gösteren Akademik Çalışma Grubu'nun bu haftaki gündeminde Aşura vardı..
Akademik Çalışma Grubunca (AÇG) muharrem ayının onuncu gününe binaen aşure ikramı ve duası Türk Ocakları Genel Merkezinde 26 Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirildi. “Gülbeng” adı verilen ve Osmanlı’da Bektaşi ocağı olan Yeniçerilerin ulufe törenlerinde padişaha atfen, Mevlevi ayinlerinde son taksim ve post duasından sonra, yine Bektaşilerin ayinlerde okudukları bu mübarek dua AÇG üyesi Süleyman ABLAK tarafından okundu. Duanın akabinde muharrem ayının ilahi rahmet ve fazileti hususunda kısa bir açıklama yapıldı; Açıklamada şunlar dile getirildi. AŞURA GÜNÜ İLAHİ RAHMETLERİN GÜNÜDÜR “Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu gününün, ehli kitap olan diğer şeriatlerle birlikte Muhammedi şeriatına göre de büyük önem ve fazilete sahiptir. Hz. Kur’anda da bahsi geçen Rabbimizin istisna-i bir rahmet ve mağrifet ayı olarak zikreylendiği Muharrem ayının ve de onuncu gününün, hepsi İslam peygamberi olan bir çok Allah elçisinin hayatlarında vuku bulan, Allah’ın iradesinin takdiri mucizevi olayların aşura adı verilen bu güne rastlaması ayrı bir manevi hazzı bize tatdırmaktadır. Bu ilahi rahmet olan ikramlardan bazıları şunlardır:
-Allah, Hz. Musa´ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. -Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir. - Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur. -Hz. Âdem´in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiş ve yeryüzünde Hz. Havva annemizle tekrar buluşmuştur. -Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. -Hz. Yakub´un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf´un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.” SULTAN ABDULAZİZ’İN KERBELA ŞİİRİ OKUNDU Böyle harikulade olayların yaşandığı bu günün diğer bir yüzünde ise yürek yakan bir hikayenin vicdani tesirinin hissedildiği, Peygamberimizin güzide torunu cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyn’in ve yakınlarının Kerbela’da içtiği şehadet kevserinin, Osmanlı padişahı Sultan Abdulaziz’in “Kerbala” şiirinde hicran olan dizeleriyle bu anlamlı günde tekrar anılmasıyla ve de acı hatıra olarak tarihimizde yerini almış bu elim vakanın, gönüllerde unutulmaması temennisiyle tamamlanmıştır. İşte Sultan Abdulaziz tarafından kaleme alınan Kerbela’ya Ağıt: KERBELA’YA AĞIT Kudretil Ayini Resuli şahı servere Katil kastiyle cem oldular bir yere Nasılda layık gördüler cismi paki hançere Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare Biat vacip iken iman etmedi ol layın Kurdular dini fesadı oldular dini hayın Hüseyne kast fitneyi hayasız bi’ din Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare İncittiler evladı resulu hakkında kulu Vermediler Kerbela’da mazluma bir kadre su Ey hayasız zalim, senin yüzüne pu Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare Hüseyn’in katlinin hiç kalırmı yanına Şimir melun hançer çaldı ol şahın gerdanına Ey münafık nasıl girdin şah Hüseyin kanına Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare Kuranı din İslamı meta gibi sattılar Ehlibeyt’i üryan büryan Şam’a esir ettiler İnsanığa reva olmaz böyle bir iş tuttular Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare Ey müslümanlar dinlediniz feryat figan ettiniz Dini İslam olmuşuz resula iman ettiniz Ya buna nasıl dayansın Sultan Halife Abdul Aziz Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare