.Sözüm Ona.
OOO KİMLER GELMİŞ
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Image-6F24_4B24C70E
Lütfen Giriş Yapınız,Yada Üye Olunuz!
Umarız Forumumuzda İyi vakit geçirirsiniz...


.Sözüm Ona.
OOO KİMLER GELMİŞ
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Image-6F24_4B24C70E
Lütfen Giriş Yapınız,Yada Üye Olunuz!
Umarız Forumumuzda İyi vakit geçirirsiniz...


.Sözüm Ona.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.Sözüm Ona.

.____ SÖZÜM ONA ____.
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapİLetiŞiM
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» Trabzonspor ADANADA puansız Kaldı
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimeCuma Ekim 06, 2023 8:38 am tarafından Muhtesim

» Fırtına Adana'da Esemedi
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimeCuma Ekim 06, 2023 8:36 am tarafından Muhtesim

» spartak trnava 1 - 2 Fenerbahçe
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimePerş. Ekim 05, 2023 10:08 am tarafından Muhtesim

» Fenerbahçe 5 - 0 Rizespor
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimePaz Ekim 01, 2023 8:41 am tarafından Muhtesim

» Adana Demirspor beşiktaşı farklı yendi
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimeCuma Eyl. 29, 2023 7:25 am tarafından Muhtesim

» Makber Hafız Burhan
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimeSalı Eyl. 26, 2023 9:40 am tarafından Muhtesim

» Emir Sultan Kümbeti ve Camii /ahlat /Bitlis
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:54 am tarafından Muhtesim

» Selçuklu Mezarlığı / ahlat / Bitlis
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:48 am tarafından Muhtesim

» Eski Mardin
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:41 am tarafından Muhtesim

» Esenlik Köyü (ABRİ) CAMİİ /MUŞ
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:35 am tarafından Muhtesim

En iyi yollayıcılar
Muhtesim
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
berfin
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
karanfil
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
Necati
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
hzn
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
SusKun
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
Aslı
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
ela-gözlüm
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
buket_07
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
Şamil
Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_lcapSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? I_voting_barSiz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Vote_rcap 
Anahtar-kelime
Dost bahar yorumsuz odun papatya 2022 2023 belkide SosyoLoji paint şair yalnızlık kadın sarı değilim neden muhtesim sıcak beden sevgi sevmek zorunlu özgürlük elveda hatırla mutluluk
SAAT
NAMAZ ÖĞRENİYORUM
NAMAZ HABERLERİ
  SİTENE EKLE
SİTENE EKLE
Kur’an-i Kerim OgReN
www.baktube.tr.gg
sitene ekle
İstiklal Marşı
İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy


GüNüN SöZü
Ads

    No ads available.



    Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder
     

     Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi?

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    Misafir
    Misafir
    Anonymous



    Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Empty
    MesajKonu: Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi?   Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimeÇarş. Şub. 10, 2010 12:28 am

    BU KADAR SEVEBİLİRMİSİNİZ!!!!
    > >>>>>
    > >>>>>>Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri
    > >>>>>
    > >>>>>>tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan
    > >>>>>
    > >>>>>>sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha
    > >>>>>
    > >>>>>>karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan,
    > >>>>>
    > >>>>>>aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç...
    > >>>>>
    > >>>>>>Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz
    > >>>>>
    > >>>>>>zaman aldı ama sonunda başrdılar. İkisi de her sabah
    > >>>>>
    > >>>>>>otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında.
    > >>>>>
    > >>>>>>Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti
    > >>>>>
    > >>>>>>otobüse, kız ise ablasında....
    > >>>>>
    > >>>>>>Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden
    > >>>>>
    > >>>>>>evlerinden çıkıp,Sehrin öbür ucundaki o durağa,
    > >>>>>
    > >>>>>>onların durağına geldiklerini, gülerek
    > >>>>>
    > >>>>>>İtiraf ettiler bir süre sonra...
    > >>>>>
    > >>>>>>Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem
    > >>>>>
    > >>>>>>de çok mutlu... Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar
    > >>>>>
    > >>>>>>ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri
    > >>>>>
    > >>>>>>hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zoR
    > >>>>>
    > >>>>>>getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir
    > >>>>>
    > >>>>>>mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına
    > >>>>>
    > >>>>>>uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen,bankahesabında
    > >>>>>
    > >>>>>>para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da
    > >>>>>
    > >>>>>>kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren
    > >>>>>
    > >>>>>>sevgilerden değildi onlarınki...
    > >>>>>
    > >>>>>>Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri
    > >>>>>
    > >>>>>>de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının
    > >>>>>
    > >>>>>>olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağman çocuk
    > >>>>>
    > >>>>>>sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını
    > >>>>>
    > >>>>>>beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler
    > >>>>>
    > >>>>>>hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler...
    > >>>>>
    > >>>>>>"Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama
    > >>>>>
    > >>>>>>ve adma"Hayır, ben senin için ölürüm" diye yanıt
    > >>>>>
    > >>>>>>verirdi hep...
    > >>>>>
    > >>>>>>Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not
    > >>>>>
    > >>>>>>görürdü kadın, "Bir tanem,kütüphanenin ikinci rafına
    > >>>>>
    > >>>>>>bak...." Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not
    > >>>>>
    > >>>>>>olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok
    > >>>>>
    > >>>>>>sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki
    > >>>>>
    > >>>>>>dolaba sevgi dolu notları okuya
    > >>>>>
    > >>>>>>Okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet
    > >>>>>
    > >>>>>>çiçek, kimi zaman en
    > >>>>>
    > >>>>>>Sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla
    > >>>>>
    > >>>>>>karşılaşırdı...
    > >>>>>
    > >>>>>>Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi
    > >>>>>
    > >>>>>>zaten....Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne
    > >>>>>
    > >>>>>>kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak
    > >>>>>
    > >>>>>>zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların
    > >>>>>
    > >>>>>>ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar
    > >>>>>
    > >>>>>>verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde
    > >>>>>
    > >>>>>>hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu
    > >>>>>
    > >>>>>>kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık
    > >>>>>
    > >>>>>>daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde
    > >>>>>
    > >>>>>>dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde
    > >>>>>
    > >>>>>>"satılık" levhası asılı olan.
    > >>>>>
    > >>>>>>"Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama. "Bu
    > >>>>>
    > >>>>>>viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi
    > >>>>>
    > >>>>>>kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları
    > >>>>>
    > >>>>>>kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım
    > >>>>>
    > >>>>>>burayı..."
    > >>>>>
    > >>>>>>"Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?\" diye
    > >>>>>
    > >>>>>>yanıt verdi adam. "Amerika'daki tıp kongresinden döner
    > >>>>>
    > >>>>>>dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun
    > >>>>>
    > >>>>>>burası bizimdir artık...."
    > >>>>>
    > >>>>>>Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde,
    > >>>>>
    > >>>>>>ayrılmaları zor oldu adam Amerika'ya giderken. Her
    > >>>>>
    > >>>>>>gün, her saat konuştular telefonla. Gözyaşları içinde
    > >>>>>
    > >>>>>>kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün
    > >>>>>
    > >>>>>>sonra,kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın.
    > >>>>>
    > >>>>>>Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan
    > >>>>>
    > >>>>>>kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki
    > >>>>>
    > >>>>>>Evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç
    > >>>>>
    > >>>>>>beklemediği bir cevap aldı: "Canım, o ev bizim
    > >>>>>
    > >>>>>>bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut...
    > >>>>>
    > >>>>>>"Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha
    > >>>>>
    > >>>>>>da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu
    > >>>>>
    > >>>>>>beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı
    > >>>>>
    > >>>>>>adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat"
    > >>>>>
    > >>>>>>diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam,
    > >>>>>
    > >>>>>>duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki.
    > >>>>>
    > >>>>>>Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu
    > >>>>>
    > >>>>>>kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...
    > >>>>>
    > >>>>>>Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının
    > >>>>>
    > >>>>>>birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken, "Artık
    > >>>>>
    > >>>>>>dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım" diye sözünü
    > >>>>>
    > >>>>>>kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam
    > >>>>>
    > >>>>>>karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor
    > >>>>>
    > >>>>>>her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...."
    > >>>>>
    > >>>>>>"Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları" diye
    > >>>>>
    > >>>>>>bağırdı kadın.
    > >>>>>
    > >>>>>>Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla
    > >>>>>
    > >>>>>>suçladı....
    > >>>>>
    > >>>>>>Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında
    > >>>>>
    > >>>>>>bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece
    > >>>>>
    > >>>>>>masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı
    > >>>>>
    > >>>>>>hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen.
    > >>>>>
    > >>>>>>Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını
    > >>>>>
    > >>>>>>gördü adamın...
    > >>>>>
    > >>>>>>Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen
    > >>>>>
    > >>>>>>ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de
    > >>>>>
    > >>>>>>yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkar etmedi
    > >>>>>
    > >>>>>>adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların
    > >>>>>
    > >>>>>>orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir
    > >>>>>
    > >>>>>>şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden.
    > >>>>>
    > >>>>>>Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim
    > >>>>>
    > >>>>>>seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...
    > >>>>>
    > >>>>>>İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin
    > >>>>>
    > >>>>>>böyle son bulmasına kimse inanamadı. Arkadaşlarının
    > >>>>>
    > >>>>>>desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın. Adamın,
    > >>>>>
    > >>>>>>sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi.
    > >>>>>
    > >>>>>>Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini
    > >>>>>
    > >>>>>>hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini,
    > >>>>>
    > >>>>>>en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin alması
    > >>>>>
    > >>>>>>için dua ediyordu.
    > >>>>>
    > >>>>>>Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu
    > >>>>>
    > >>>>>>söylenen zaman bile,kadının
    > >>>>>
    > >>>>>>derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan
    > >>>>>
    > >>>>>>zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o
    > >>>>>
    > >>>>>>kadını gördü. "Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye
    > >>>>>
    > >>>>>>bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri
    > >>>>>
    > >>>>>>girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi
    > >>>>>
    > >>>>>>genç kadın. Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle
    > >>>>>
    > >>>>>>konuşmaya başladı:
    > >>>>>
    > >>>>>>"Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm
    > >>>>>
    > >>>>>>ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika'daki
    > >>>>>
    > >>>>>>kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir
    > >>>>>
    > >>>>>>senelik ömrü kaldığını.Buna dayanamayacağını, hep
    > >>>>>
    > >>>>>>söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini
    > >>>>>
    > >>>>>>biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden
    > >>>>>
    > >>>>>>sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de haber
    > >>>>>
    > >>>>>>vermedi. Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını
    > >>>>>
    > >>>>>>yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs durağının
    > >>>>>
    > >>>>>>karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve
    > >>>>>
    > >>>>>>kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış,
    > >>>>>
    > >>>>>>bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim.
    > >>>>>
    > >>>>>>Sana bu kutuyu vermemi istedi..." Gözlerinden akan
    > >>>>>
    > >>>>>>yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen
    > >>>>>
    > >>>>>>oracıkta ölmek istiyordu.
    > >>>>>
    > >>>>>>Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl
    > >>>>>
    > >>>>>>edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu
    > >>>>>
    > >>>>>>kutuda. İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku
    > >>>>>
    > >>>>>>bir tanem"diyordu...
    > >>>>>
    > >>>>>>Sırayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç
    > >>>>>
    > >>>>>>vazgeçmedim",
    > >>>>>
    > >>>>>>"Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini
    > >>>>>
    > >>>>>>bilirdim." "Fakat benim için ölmeni istemedim" "Şimdi
    > >>>>>
    > >>>>>>bana söz vermeni istiyorum." "Benim için
    > >>>>>
    > >>>>>>yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken,
    > >>>>>
    > >>>>>>kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son
    > >>>>>
    > >>>>>>kağıtta şunlar yazılıydı:
    > >>>>>
    > >>>>>>"Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre
    > >>>>>
    > >>>>>>yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı
    > >>>>>
    > >>>>>>ederken, ben hep seni izliyor olacağım...."
    (ALINTI)
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    karanfil
    ÖzeL ÜyE
    ÖzeL ÜyE
    karanfil


    Ruh HaLi : Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Ozlemi10
    Hangi ülkedensiniz : Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Turkey-1
    Mesaj Sayısı : 432
    Teşekkür Sayısı : 868
    Kayıt tarihi : 19/11/09

    Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Empty
    MesajKonu: Geri: Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi?   Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimeÇarş. Şub. 10, 2010 1:51 am

    Çok güzel bi paylaşımdı emeğine sağlık Leylan.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
    Misafir
    Misafir
    Anonymous



    Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Empty
    MesajKonu: Geri: Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi?   Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi? Icon_minitimeÇarş. Şub. 10, 2010 2:21 am

    tesekkürler karanfilim :)
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
     
    Siz Bu Kadar Sevdiniz Mi?
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -
    » İncitmeyecek Kadar Uzak, Üşümeyecek Kadar Yakın Olabilmek
    » Yumruk Kadar Yüreğimde Dağlar Kadar Acılar Var
    » ...elimden gelen bu kadar...
    » Hiç beklentisiz sevdiniz mi?
    » A DAN Z YE KADAR BİYOGRAFİLER

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap verebilirsiniz
    .Sözüm Ona. :: NerDe KaLMıŞTıK-
    Yeni Başlık Gönder   Cevap GönderBuraya geçin: