Konu: Bu Kez Söylemedikleriyle Gündemde Ptsi Nis. 19, 2010 5:06 am
Yargıtay Başkanı, 'Hukukun Üstünlüğü' Konusunda Bir Konuşma Yaptı. Gerçeker Bu Kez Söylemedikleri Nedeniyle Tartışıldı.Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde düzenlenen 'Çocuk ve Hukuk' konulu kolokyumun açılışında 'hukukun üstünlüğü' konusunda bir konuşma yaptı. Gerçeker bu kez, söyledikleriyle değil, söylemedikleriyle tartışma konusu oldu. Konuşmasında yargının altyapı sorunlarına ve yasama, yürütme ve yargının bağımsızlığına vurgu yapan Gerçeker, "Ancak zaman zaman bu durumdan uzaklaşabilmekte olduğumuzu görmekten büyük üzüntü ve endişe duyuyorum. Çünkü bu görüntü toplumsal uyumu da etkilemektedir. Bireyler kurumsal reflekslerden etkilenmekte ve düşünsel yapısını buna göre düzenlemektedir. Bu ise toplum için ölümcül bir virüstür." sözlerini konuşmasında söylemedi. Gerçeker toplantı sonrası konuyla ilgili basın mensuplarının sorularını ise, "Düzeltmeydi, imla hataları vardı. O kısımları kabul etmiyorum. Onları söylemedim." diye cevapladı.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçekerİstanbul Kültür Üniversitesi'nde düzenlenen Çocuk ve Hukuk konulu kolokyumun açılışında "Hukukun Üstünlüğü" konulu bir konuşma yaptı. Konuşmasında Anayasa'nın 138. maddesinin 1. fıkrasındaki "Hakimler görevlerinde bağımsızdır" ilkesine dikkat çeken Gerçeker, "Bugünlerde bildiğiniz gibi ülkemizde yargı sistemiyle ilgili bir kısım düzenlemeler yapılmak istenmektedir Bu değişikliklerinin tüm yönleriyle değerlendirilerek gerçekleştirilmesi gereklidir. Modern dünyanın ve anayasal demokratik sistemin en temel ilkesi olan kuvvetler ayrılığı ilkesi bizim de en temel değerimizdir.Bunun için de yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirinden bağımsız ve birbiriyle uyum içinde çalışması gerekmektedir." dedi. Gerçeker konuşmasının bu bölümünde hazırlanan metinde yer alan "Ancak zaman zaman bu durumdan uzaklaşabilmekte olduğumuzu görmekten büyük üzüntü ve endişe duyuyorum. Çünkü bu görüntü toplumsal uyumu da etkilemektedir. Bireyler kurumsal reflekslerden etkilenmekte ve düşünsel yapısını buna göre düzenlemektedir. Bu ise toplum için ölümcül bir virüstür." sözlerini söylemedi. Anayasanın "Cumhuriyetin Temel Nitelikleri" başlıklı 2. maddesine ve Anayasa Mahkemesi'nin "hukuk devleti" tanımına atıfta bulunan Gerçeker, metinde yer alan, "Bugün itibariyle bu ilkelere ihtiyacı hissetmemiz son derece üzüntü vericidir" ifadesine de yer vermedi. Konuşmasında yargının altyapı sorunlarına vurgu yapan Gerçeker, Yargıtay'ın 2009 yılı itibariyle Yargıtay'ın önündeki dosya sayısının 1 milyon 675 bin 378'e ulaştığına dikkat çeken Gerçeker, "Yargının altyapı ve yapısal sorunları olduğunu anlatan Gerçeker, Yargıtay'ın 2009 yılı itibariyle 1 milyon 675 bin 378'e ulaştığın belirterek, "Bu rakamlar dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında ürkütücü durum yaratmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi yönünden de sıkıntı yaratmaktadır. Bu yoğun iş yükünün oluşturacağı gecikmelerin uzun yargılamaların ihlal biçimine dönüşmesi kaçınılmaz olmaktadır. Sıkıntılar, sorunlar ne kadar yoğun olsa da ülkemizin en kısa zamanda çağdaş uygarlık düzeyini yakalaması ve bu standartları devam ettirmesi en büyük dileğimdir." ifadelerini kullandı. Gerçeker toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Buradaki konuşmasında da Yargılanan altyapı sorunlarına dikkat çeken Gerçeker'e Anayasa Değişikliği konusu da soru olarak yöneltildi. Çağdaş, demokratik hukuk devletinde yasama, yürütme ve yargının karşı karşıya gelmeyeceğini aktaran Gerçeker, "Bunlar yan yanadır. Ne üst üstü ne alt altadır hepsi yan yanadır. Hepsinin görevleri sorumlulukları yetkileri Anayasa ile belirlenmiştir. Herkes bu görev ve sorumlulukları dahilinde bir bütünlük içinde görevlerini yapmak zorundadır. Onun dışında tabi böyle bir görünüm olması güzel bir şeye değil. Umarım en kısa zamanda bu görünümden kurtuluruz. Üç ana erkimiz Yasama, Yürütme, Yargı olarak gerçek işlevine kavuşur. O zaman da özlediğimiz çağdaş demokrasiyi gerçekleştirmiş olur." diye cevapladı. Basın mensuplarının Anayasa Değişikliği konusunda yüksek yargı olarak yapmayı düşündüğünüz bir adım var mı?" şeklindeki soru üzerine Gerçeker, "Biz yargı olarak üzerimize düşen uyarı görevini, doğru bildiğimiz şeyleri söyleme görevini yerine getirmeye çalışıyoruz. Onun dışında bizim yapabileceğimiz zaten bir şey yok. Budan sonrası yasamanın görevinde olan birşeydir. Yasama görevini yapacaktır. Zaman gösterecektir tabi o görevi ne şekilde yapacağını." şeklinde konuştu. Basın mensuplarının "Metinde ağır eleştiriler vardı. Bu ifadeleri kullanmadınız?" şeklindeki soru üzerine Gerçeker, "Fazla eleştiri olduğunu sanmıyorum. Düzeltmeydi, imla yanlışları vardı." Basın mensuplarının eleştirileri hatırlatması üzerine, " Onlar yok zaten onları kabul etmiyorum. Onları söylemedim." cevabını verdi. (CİHAN)