Kongre salonunun içindeki platfoırmda izleyicilere çiçek atan Erdoğan eşi Emin Erdoğan'la partilileri selamladı.
Emine Erdoğan sarı renk bir kıyafet tercih ederken Başbüakan Erdoğan
spor bir kıyafet tercih etti.
Kongre AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ekrem Erdem'in konuşmasıyla başladı.
Ardından Divan Kurulu Başkanı eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin kısa bir konuşma yaptı.
Başbakan ERdoğan [url=http://arama.ensonhaber.com/arama/?q=Ak Parti]
Ak Parti[/url] kongresine Sezai Karakoç'un SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE şiirini okuyarak başladı.
Ülkendeki kuşlardan ne
haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da öte bir
Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardı
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Bize böyle yol arkadaşları bahşettiği için yolö yürümeyi mukadder kıldığı için rabbime sonsuz hamdediyorum. Bu salonda Türkiye var. 7 coğrafi bölgesiyle tüm renkleriyle bu salonda 75 milyon var. Bu salonda Ortadoğu var bu salonda Balkanlar var. Bu balkonda Kuzey Afrika Kafkasya Avrupa Asya Afrika var. Bu salonda kardeşlik var dostlıuk var. Muhabbet var. Bugün Türkiye'nin değil dünyanın kalbi burada atıyor.
İşte ben bu salondan Türkiye'yi selamlıyorum. 75 milyon aziz milıletimi en kalbi duygularla selamlıyorum. Edirne'nin Meriç ilçesinişn Akıncılar köyünen Kars'ın Digor'una kadar Muğla'nın Datça ilçesine Hakkari'nin yaylapınar köyüne kadar, Erzurum'dan İstanbul'a kadar nefes alana her bir kardeşimi gönülden selamlıyorum. Buradan Bakü'yü, Saraybosna'ya Gümülcine'ye selamlarımı gönderiyorum. Erbil'e Süleymaniye'ye Basra'ya buradan selamlarımı gönderiyorum. Kabil'e, Sanay'ya Mogadişu'ya Tunus'a, Cezair'e, Kahire'ye buradan selamlarımı gönderiyorum. Buradan kardeşliğin ruhunun en güçlü şekilde yükseldiği bu salondan Ramallah'a, Gazze'ye can kardeşlerimize selamlarımı gönderiyorum.
Bugün buradan Suriye'nin bütün kahramanlarını saygıyla selamlıyorum. Dera'ya İdlib'e Rakka'ya Halep'e Şam'a orada bağımsızlık mücadelesi veren insanlık mücadelesi veren kardeşlerimi yürekten selamlıyorum. Kudüs'ü hasretle selamlıyorum. Bu muhteşem salondan sevgililer sevgilisinin şehri Medine'yi kıblemiz Mekke'yi hürmetle selamlıyorum. Avustralya'dan Brezilya'ya kadar yeryüzündeki tüm halklara dostluk ve dayanışma mesajlarımı iletiyorum. Bugün sevincimize sevinç katan Mısır Cmhurbaşkanı sayın Muhammed Mursi'yi, Kırgızistan Devlet Başkanı Atambayev'i Irak Meclis Başkanı Nuceyni'yi Sudan Devlet Başkanı Aliş Osman Taha'yı, Irak Cumhurbaşkan YArdımıcıs sayın Tarık HAşimi'yi, Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Sayın Mesut Barzani'yi, Bosna Hersek Devlet Başkanı'nı, Lübnan eski Devlet Başkanı'nı Almanya Eski Şansölyeyi, Tunus El Nahda hareketi liderini, Filistin Hamas lideri sayın Halid Meşal'i sayın AB parlamentosu grup başkanını....
Tüm yol arkadaşlarımı yürekten selamlıyorum. Bu teşkilat inanın tüm övgüleri ziyadesiyle hak ediyor. Bakanlarımızdan milletvekillerimize mahalle belde temsilcilerimize sandık müşahitlerimize kadar herkesi selamlıyorum.
Teşkilatımızda görev yapmış bugün aramızda bulunmayan ahirette bulunan kardeşlerimi rahmetle minnetle yad ediyorum. Mekanlarının cennet olmasını allahtan niyaz ediyorum. Kardeşlerim elbetteki kadın kollarımızı özellikle selamlıyorum. Nilüfer Hatun'un, Nene Hatun'un, Halime Çavuş'un yol arkadaşları onları kadr yürekleri millet sevgisiyle çarpan hanım kardeşlerimi selamlıyorum. Anadolu'yu Trakya'yı adeta bir oya gibi işleyen
kadın kollarımıza bir kez daha şükranlarımızı sun uyorum. Onlar yaz demediler kış demediler. Gençler sizleri unutmak hiç mümkün mü?AK Parti'nin bu teşkilatın anlı a yüreği ak bahtı ak gençleri sizleri bir kez daha yürekten selamlıyorum.
Size Arif Nihat Asyalı'nın dizeleriyle seslendim:
Delikanlım! işaret aldığın gün atandan! Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan! Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan! Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın; Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!Dava taşını sizler koydunuz. Genç yaşınıza rağmen binbir başlı kartalı sizler taşıdınız. Her zaman güvendim size. Sizler kökü mazide olan atinin mensuplarısınız.Sizler Sultan ARparslan'ın Kılıçarslan'ın, Şark'ın sevgili Sultanı Selahattin Eyyubi'nin, Fatih Sultan Süleyman'ın Gazi Mustafa Kemal'in ordusunun kahraman neferlerisiniz. Siz öyle bir kaynaktan besleniyorsunuz ki o çeşmede Ahmet Yesevi'nin öğütleri akıyor , Hacı Bayram Veli'nin Şeyh Edibali'nin Molla Gürani'nin Türkçe'nin sultanı Yunus Emre'nin, Kürtçe'nin sultanı Ahmedi Xani'nin satırları akıyor. Necip Fazıl'ın, Nazım Hikmet'in, Sezai Karakoç'un dizelerinden beslendiniz. Yarının siyasetçileri yarının idarecileri bugün sizi çok daha muhabbetle selamlıyorum.
Saraybosna'da Lübnan'da Afganistan'da Türkiye'nin yiğitliğini, barışın nferleri olan Mehmetler'imizi selamlıyorum. Bugün ruhlarıyla geleceğimizi aydınlatan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi allahın rahmetiyle selamlıyorum.Onlara minnet hissiyatımızı ifade etmekte kelimeler kifayetsiz kalıyor. Mehmet Akif'în dizeleriyle diyorum ki:
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i... Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın? “Gömelim gel seni tarihe”desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...Sen ki, a’sara gömülsen taşacaksın... Heyhat, Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.Şehit ve gazilerimiz, onları eli öpülesi anne ve babalarının ellerinden öpüyorum. O şehitler vatan toprağını sulayana kadar sizin yavrularınızdı. Onlar şimdi bu milletin yavruları. Buradan bir kez daha söz veriyorum. Şehitlerimizin hatırasını asla yere düşürmeyeceğiz. Şehitlerimiz karşısında asla mağdur olmayacağız. Canımız pahasına vatan millet için çalışmaya devam edeceğiz. Her birinizi, tüm dostlarımızı saygıyla selamlıyorum. kongremizin hayırlı olmasını allah'tan temenni ediyorum. Kıymetli misafirler, bundan yaklaşık 11 yıl önce 14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kuararken kuzun soluklu bir mücadelenin içine girdiğimizi biliyorduk. Bu mücadele bir kalkınma mücadelesidir. [url=http://arama.ensonhaber.com/arama/?q=AK Parti]
AK Parti[/url] yeni bir coşkuyla kurulmuş binlerce yıllık bir biikimin ruhunu içselleştirmniş bir partidir. Bundan 950 yıl önce 26 Ağustos 1071'de Malazgirt'te sultan Alparslan ordusuna şöyle seslenmişti: Ey kumandanlarım.. Ey askerlerim.. Bütün Müslümanların mimberlerde bizim için dua ettiği şu saatlerde kendimi düşman üzerine atmak istiyorum ya muzaffer olurum ya da şehit olup cennete giderim askerlerim. Atımın kuyruğunu bağladım bir nefer gibi savaşa gireceğim. Üzerimde Sultanlığa dair hiç bir alamet yok. Şehit olursam üzerimdeki beyaz elbisem kefenim olsun kardeşlerim. Benimle birlikte savaşmakta ya da benden ayrılmakta serbestsiniz. Ya Rab senin için harbe giriyorum. İşte bu inanmışlıkla bu adanmışlıkla bu azamet ve bu tevazü ile savaşa giren Sultan Alparslan bir sevgi medeniyetinin de kapılarını araladı. O sevgi medeniyeti Osmangazi'nin ellerinde filize dönüştü. Ardından büyük bir çınara döndü. Bu büyük çınarın Selçuklu devleti ve Osmanlı Devleti hep bu çınarın gölgesinde hep barışla büyüdük. Bu çınarın gölgesinde zulüm baskı yoktur ötekileştirme yoktur. Bu Çınar'ın gölgesinde Süleymaniye vardır Selimiye vardır. Bu çınar Kılıcın değil Silahın değil sevginin gücüne kaleminden geliyor. Bizim yolumuz Kılıçarslan'ın Yavuz'un ******'ün Menderes'in Özal'ın Erbakan'ın yoludur. Bizim yolumuz kucaklamanın yoludur. Ne diyoruz büyük millet büyük güç hedef 2023.
Ama bugün buradan bir şey daha hatırlatıyorum. O günleri bizler göremeyeceğiz ama 2023 hedefinden sonra inşallah Cumhuriyetimizin 100. yılının hedefi dışında bizim bir diğer hedefimiz 2071'i inşaa edeceksiniz. Sultan Alparslan'ın şehit olduğu şu sözler bizim kulağımızda küpedir: Daha bir kaç gün önce yüksek bir yerden orduma bakıyordum. Ayaklarımın altındaki toprağın azametinden titrediğini hissettim.. Dünyanın hakimi benim dedim. Savaştan bir esir beni hançerile canımdan etti beni. Azamet kibir yanıltıcıdır. Yeryüzünde kibirle yürüyenler her zaman kaybetmiştir. Diyor ki Şeyh Edabali; İnsanlar vardır şafak vaktinde doğü akşam vaktinde ölürler. Ey Osman geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutma.
Dünyayı titretin Endülüs sarayına nakledilmiş şu muhteşem hatırlatmayı biz kulağımızda küphe olarak taşıyoruz: Allah'tan başka zafer sahibi yoktur. Bizler [url=http://arama.ensonhaber.com/arama/?q=AK Parti]
AK Parti[/url] teşkilatı olarak bu yola milletimizin hayır dualarıyla çıktık. Milletimizle çıktık. Salı günü hakkın rahmetine uğurladığımız Anadolu'nun gönül dağı gharibi Allah'ın rahmeti üzerine olsun Neşet Ertaş diyor ki :
Kalpten kalbe bir yol vardır Gözünen görünmez sırdır İkimizin kalbi birdir Sen benimsin ben seninim3 Kasım 2002'de yüzde 34 ile parlamentonun 3'te 2:'sini kazandığımız o zafer AK Parti'nin zaferidir. Yüzde 42 ile aldığımız zafer 75 milyonun zaferidir. 22 Temmuz 2007'de aldığımız zafer artık söz de karar da milletindir diyenlerin başarısıdır diyenlerindir. 12 Eylül 2010'daki referandum halkın zaferidir. 2011 Haziran ayındaki zafer dünya üzerindeki tüm mazlumların zaferidir. Biz sadece bize oy verenlerin partisi değiliz. Biz Türkiye partisiyiz. Biz Türkiye'nin 75 milyonun partisiyiz. Biz Türk'ün, Kürt'ün, Laz'ın Acem'in yani herkesin partisiyiz. Biz VAn'ın Eskişehir'in, Aydın'ın Sinop'un, Kayseri'nin 780 bin km'nin partisiyiz. Bu kırmızı çizgilerimiz var. Biz ne dedik yola çıkarken etnik milliyetçilik yapmayacağız bölgesel milliyetçilik dini millliyetçilik yapmayacağız dedik. 75 milyon insanımızı kucaklayan bir anlayışla yola çıktık.
10 yıl boyunca hiç kimsenin hayat tarzına karışmadık, hiç bir baskının tarafında olmadık. Herkesin hayat tarzına saygı duyduk. Biz imtiyazlara dokunurken seçme özgürlüğünü olabildiğince genişleten bir parti olduk. 14 Ağustos 2001'in öncesinden ve sonrasında Anadolu'nun köylerini ziyaret ettik. Orada biz ayağında çarığı olmayan çocukların gözlerindeki ışığı gördük. Geçeceğimiz yoldan saatlerce bekleyen yaşlı teyzelerimizi ninelerimizi gördük. Sarıldığında hasretle sarılan yaşlı amcalarımızı gördük. Bağırdığında yüreğinde haykıran kardeşlerimizi gördük. Yüzlerindeki gönüllerindeki umudu gördük. Onlar bizden ne bekliyordu bizden gelip geçici çözümler beklemiyorlardı.
Menderes'in zalimce idam edilmesiyle yarım kalan reformların devam etmesini istiyorlardı. BU CHP bütün darbelerin ya fikren ya da fiilen içindedir. Merhum Turgut Özal'la başlayan reformarın devam ettirilmesini istediler bizden. Bu ülkenin önünü açmamızı istediler. [url=http://arama.ensonhaber.com/arama/?q=AK Parti]
AK Parti[/url] kuruluş ruhuna aykırı bir şekilde otoriteleşen rejimi deokrasiyle bozan bir partdir. [url=http://arama.ensonhaber.com/arama/?q=Ak Parti]
Ak Parti[/url] Türkiye'yi normalleştiren tedirginlikleri bertaraf eden bir partidir. AK Partin kurulduğu gibi bugün de istikrarın güvenin partisidir. 10 yıl boyunca hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedik. Hiç kimsenin içmesine karışmadık. Yüzde 99'la bile iktidar olsa yüzde 1'in tercihlerini korumak bizim boynumuzun tercihi olarak kalacaktır. Biz çoğunluğun azınlığa hükmetmesine karşı çıkıyoruz. Ancak azınlığın çoğunluğu tahakküm altına almasına da izin vermeyeceğiz. Bu ülkede camiler kapatıldı. Kur'an ı Kerim okunması yasaklandı. İslam'da standart bir yaşam anlayışını dayatmaya çalıştılar.
Bu CHP varya 'Siz de sonunuzun Menderes gibi olmasını mı istiyorsunuz' dedi. CHP'nin genel başkanı çıktı dedi ki hamdolsun ki 'Ankara'da yargıçlar var' dedi. Biz onların evvelini iyi biliriz. O Menderes ezanı aslına döndürdüğünde Anadolu'da millet hüngür hüngür ağladı. Kapatılan camilerde inbsanlar şükür namazı kıldılar.
Biz kendimizi muhavazakar demokrat olarak tanımladık. Değişimin toplum mühendislerin, değil halkın değişimi sağladığı bir modeli istedik. Hukuk devleti ilkesinin sadece lafla değil fiilen hakim kılınması gerektiğini savunduk. Topluma ideoloji dayatan değil halk ve özgürlükleri garanti altına alan bir yapıyı oluşturmaya çalıştık. Biz her çalışmamızda 75 milyonun tamamını kucaklamak için elimizden geleni yaptık. Popülizme asla prim vermedik. Her konuda ayrımcılığa değil meselelerin çözümüne yönelik adımlar attık.
Halkı müslüman olan bir ülkede demokrasinin en iyi bir şekilde yaşanabileceğini herkese gösterdik. Bütün müslüman ülkelere örnek olduk. Biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Biz tıpkı Özal gibi 'allah'ın verdiği canı ancak Allah alır' diyerek yola çıktık. Tehdtlere b
oyun eğmedik. [url=http://arama.ensonhaber.com/arama/?q=Ak Parti]
Ak Parti[/url] ile siyaset artık ikbal kapısı değil milletin partisidir. Statikocu vesayetçi siyaset [url=http://arama.ensonhaber.com/arama/?q=AK Parti]
AK Parti[/url] ile bizzat millet tarafından tasfiye edilmiştir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Devlet ve millet arasında asla mesafe olamaz. Büyük devlet milletiyle el ele olan devlettir. Büyük devlet milletininhukukunu koruyan devlettiri. Hiç kimse devletin bekaasını öne sürerek milletin hukukunu görmezden gelemez. Hiç kimse sırtını devlete ddayayarak işkence yapamaz. Hiç bir siyasetçi benim milletime teğpeden bakamaz. Milletin fertleri arasında ayrımcılığı elimizin tersiyle yırttık. İşte bugün milletin ekmeğinden arttırarak kuduğu İmam Hatip okulları tekrar açıldı. İşte bugün Kur'an öğrenmeyi Siyer'i Nebi öğrenmenin yolunu tekrar açtık. Başörtülü öğrencilerimizin eğitim almasının önünü biz açtık. Biz dayatma yapmıyoruz.