Çocuk uyurken üzerine kar yağarmış... Melekler çaresiz bakarmış onun bu sessiz üşüyüşüne. İnsanlardan birisi çıkıp gelse de, onun üşüyen omuzlarını örtüverse derlermiş...
Diğer insanların etrafında dönüp dolanır, uyuyan çocuğun üşümüş olduğunu haber vermek isterler, fakat göze gelip görünür olmadıklarından dolayı, bir türlü seslerini işittiremezlermiş... Büyükannem böyle anlatırdı; “uyuyanın üzerine kar yağar, melekleri ağlatmayın”... Hayatında bir kez olsun uyuyakalmamış olanımız var mıdır aramızda? İsimlerini tek tek yazıp da gönüllere bir hançer daha saplamak istemem. Geçtiğimiz hafta gazetelere düşen feci bir haberle donakaldık... Gece nöbette uyuyakalmış eri, cezalandırmak isteyen teğmen, onun eline pimi çekilmiş bir bomba vermiş. Sanırım böylece bir asker için nöbette uyuyakalmanın pimi çekilmiş bir bombayla eşdeğer olduğunu göstermek istiyormuş... Yani bir tür eğitim midir bu? Şunu yaparsan seni maşayla yakarım, bunu yaparsan seni kulaklarından tavana çakarım... Gibi. Henüz bıyıkları yeni terleyen. Terlemeyen. Terlerse şayet ellerinden kayarmış bomba. Terlemiş. Kaymış. Patlamış. Patlamadan evvel çocuk iki saat yalvarmış. Ne olur komutanım şu bombanın kapağını, mandalını veya pimini verin ne olur da, beni affedin bir daha uyuyakalmayacağım. Demiş çocuk. Komutan dinlememiş. Öğrensin biraz bakalım ölüm korkusu nedir. Demiş komutan. Çocuklar ölümden korkmayı askerde mi öğrenir? Ömründe daha evvel hiç bomba görmemiş çocuk için elinde tuttuğu şey yoksa devekuşu yumurtası mıdır veya eskiden limon şeklinde ve tam bu büyüklükte kolonyalar olurdu. Ağzı açık bombadan niçin limon kokmuyor. Anlamıyor çocuk. Diğer kendisi gibi olanların yanına varıyor. Kapak, pim veya mandal her ne bela ise adı, işte ondan arıyor. Bulsa da kapatsa elindeki celladın ağzını. Hayır. Bulamıyor çocuk. Terliyor. Bıyıklarından önce avuçları terliyor. Komutanı onu affetmiyor. Ama çocuk ve yanındaki üç arkadaşı, hayatlarının dersini alıyorlar. Nöbette uyuya kalınmayacağını, bomba ile patlayarak öğreniyorlar. Evet, komutan öğretti. Evet, çocuklar da öğrendi... Evet, meleklerin hepsi ağladı. Çünkü uyuyanın üzerine kar yağarmış. Öyleyse örtelim üzerlerini. Aslında örtelim üzerimizi. Örtelim üzerimizi... Yukarıdaki, bugünlerde kulaktan kulağa yayılan korkunç bir şehir kabusudur. Bahsi geçen teğmen tutuklanmıştır. Soruşturmanın ayrıntısını bilmiyoruz...
sibel erarslan
Muhtesim Admin
Ruh HaLi : Hangi ülkedensiniz : Mesaj Sayısı : 4379 Nerden : istanbul Teşekkür Sayısı : 10146 Kayıt tarihi : 30/10/08