.Sözüm Ona.
OOO KİMLER GELMİŞ
Göz nasıl korunmalı devamı Image-6F24_4B24C70E
Lütfen Giriş Yapınız,Yada Üye Olunuz!
Umarız Forumumuzda İyi vakit geçirirsiniz...


.Sözüm Ona.
OOO KİMLER GELMİŞ
Göz nasıl korunmalı devamı Image-6F24_4B24C70E
Lütfen Giriş Yapınız,Yada Üye Olunuz!
Umarız Forumumuzda İyi vakit geçirirsiniz...


.Sözüm Ona.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

.Sözüm Ona.

.____ SÖZÜM ONA ____.
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapİLetiŞiM
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» Trabzonspor ADANADA puansız Kaldı
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimeCuma Ekim 06, 2023 8:38 am tarafından Muhtesim

» Fırtına Adana'da Esemedi
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimeCuma Ekim 06, 2023 8:36 am tarafından Muhtesim

» spartak trnava 1 - 2 Fenerbahçe
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimePerş. Ekim 05, 2023 10:08 am tarafından Muhtesim

» Fenerbahçe 5 - 0 Rizespor
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimePaz Ekim 01, 2023 8:41 am tarafından Muhtesim

» Adana Demirspor beşiktaşı farklı yendi
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimeCuma Eyl. 29, 2023 7:25 am tarafından Muhtesim

» Makber Hafız Burhan
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimeSalı Eyl. 26, 2023 9:40 am tarafından Muhtesim

» Emir Sultan Kümbeti ve Camii /ahlat /Bitlis
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:54 am tarafından Muhtesim

» Selçuklu Mezarlığı / ahlat / Bitlis
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:48 am tarafından Muhtesim

» Eski Mardin
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:41 am tarafından Muhtesim

» Esenlik Köyü (ABRİ) CAMİİ /MUŞ
Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimePtsi Eyl. 25, 2023 7:35 am tarafından Muhtesim

En iyi yollayıcılar
Muhtesim
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
berfin
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
karanfil
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
Necati
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
hzn
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
SusKun
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
Aslı
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
ela-gözlüm
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
buket_07
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
Şamil
Göz nasıl korunmalı devamı Vote_lcapGöz nasıl korunmalı devamı I_voting_barGöz nasıl korunmalı devamı Vote_rcap 
Anahtar-kelime
yalnızlık yorumsuz şair elveda özgürlük papatya paint değilim 2022 muhtesim beden sarı hatırla kadın sevmek 2023 SosyoLoji bahar Dost zorunlu odun mutluluk belkide sıcak sevgi neden
SAAT
NAMAZ ÖĞRENİYORUM
NAMAZ HABERLERİ
  SİTENE EKLE
SİTENE EKLE
Kur’an-i Kerim OgReN
www.baktube.tr.gg
sitene ekle
İstiklal Marşı
İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy


GüNüN SöZü
Ads

    No ads available.



    Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder
     

     Göz nasıl korunmalı devamı

    Aşağa gitmek 
    YazarMesaj
    Necati
    NormaL ÜyE
    NormaL ÜyE
    Necati


    Mesaj Sayısı : 425
    Yaş : 50
    Nerden : istanbul
    Teşekkür Sayısı : 397
    Kayıt tarihi : 21/12/08

    Göz nasıl korunmalı devamı Empty
    MesajKonu: Göz nasıl korunmalı devamı   Göz nasıl korunmalı devamı Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 2:57 am

    Kur?ân?da yer alan bütün emirlerin hem celâl, hem de cemal barındıran bir muhtevası vardır.

    Kur?ânî emirlerden özellikle biri ise, açık-saçıklığın kol gezdiği, çıplak bacaklar karşısında akılların baştan gittiği, hayasızca gözler önüne serilen vücut hatları karşısında kalblerin nefislere esir edildiği bir vasatta, akıl, kalb ve ruhuna rağmen gözlerini adi bir röntgenci durumuna düşüren bizler için manidar dersler taşır:

    ?Mü?min erkeklere söyle: Gözlerini harama kapasınlar, ırzlarını da korusunlar. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah onların yapmakta olduklarından haberdardır.?

    Bu âyetin ardından, hanımlara yönelik bir âyet gelir. Bu âyette de, her iki emir tekrarlanır.

    Her iki âyetin başlangıç hitabı manidardır: ?Mü?min erkeklere söyle...? ?Mü?mine kadınlara söyle...?

    Açıkçası, iki âyet de ?iman? vurgusu taşır. Devamla gelen emre uymanın ?iman?la ilgisini açıkça gözler önüne seren bir vurgudur bu. Her iki âyet, ?gözünü haramdan koruma?nın ancak mü?min için sözkonusu olduğunu; onun da bunu imanı derecesinde başarabileceğini ihsas eder. Saniini ve Sahibini tanımayan biri, gözün kendisine Rabbi tarafından verilmiş bir emanet olduğunu hiç mi hiç tanımaz. Gözü emanet olarak tanımayan biri, elbette, onu emanet sahibinin emir ve izni dairesinde kullanma yükümlülüğünü de derketmez. Bunu derketmeyen biri, elbette, aksi halde emanete hıyanet edeceğini de düşünmez. Sonuç olarak, böyle birinin gözünü haramdan koruması sözkonusu olamaz.

    Aynı şekilde, bir Yaratıcıya inandığı halde, o inancı hayatına taşımayan; yalnızca kendisini darda hissettiği anlarda bir ?emniyet sübabı? veya bir ?yedek lastik? olarak o imana müracaat eden bir gaflet ehli de bu emre kulak asmayacaktır. İstese bile, asamayacaktır. Çünkü, iç dünyasını her daim o Yaratıcının huzurunda olma şuuruyla diri ve uyanık kılmayan biri, vitesi boşalmış bir araba yahut dümensiz bir kayık misalidir. Eğime ve akıntıya uyar, nefis ve hevası onu nereye sürüklerse, oraya sapar. Vicdanı onu Yaratıcının emri ve de ahiret konusunda uyarsa bile, bunun bir faydası olmaz. Çünkü, ahiret o gaflet anında çok uzaklarda gözükür. Oysa, önünde nefsinin iştihasını kabartan bir manzara vardır. Ve nefis tam bir miyoptur; yalnız önündekini görür, ileriyi görmez, âhireti düşünmez.

    Aynı şekilde, bir Yaratıcıya inanan, ama onu esma-i hüsnasıyla tanımayan biri de bu emri uygulamakta zorlukla karşılaşacaktır. Sözgelimi o Yaratıcıyı Hakîm ismiyle tanımayan; her bir mevcuda birçok hikmetler yüklediğini; meselâ bir ele veya bir ağaca binlerce vazife gördürdüğünü bilmeyen biri, o emirde de hikmet görmeyecektir. Görmediği için de, o hikmetli emre uymayacaktır.

    Keza, meselâ Rahîm ve Hannân ismini tanımayan biri de bu emre uymakta zorlanacaktır. Kâinat, her bir mevcuduyla, küllî bir rahmet ve şefkat hakikatini fısıldar. Her âciz, acziyetine mukabil, eşsiz bir merhamet ve şefkatle doyurulur?herşeye ihtiyacına en uygun rızkı hazırlayan eşsiz bir Rahman-ı Rahîm?dir O. Hem, acziyetin büyüklüğü ölçüsünde, muhatap olunan merhamet ve şefkat de ziyadeleşir. Bebekler ve yavrular, bunun en açık örneğidir. Böylesi bir merhamet sahibi, elbette, eşsiz bir pırlantayı demirciler çarşısında hurda fiyatına satmaya kalkışan insanı rahmeti ve şefkati gereği uyarır. Ona verdiği gözün ne kadar da değerli olduğunu; onu harama kaydırmanın benzersiz bir elması basit bir cam parçası, eşsiz bir mücevheri bir hurda demir yerine koymak anlamına geldiğini bildirir. Oysa, o göz, haramdan uzak kılınsa, Rabbi namına bakacağı sayısız güzelliğin yanında, yine Rabbi namına kendi helâline de bakacaktır. Ama, bu helâl-haram, emir-nehiy dengesi içinde gözün Sanii ve Sahibi her zaman hatırda olacaktır. Çiçeğe de baksa, eşine de baksa, bakışını emr-i ilâhî belirlediği sürece, O?nu hatırda tutarak, O?nun namına, O?nun sanatını takdir ve tefekkür hesabına bakmış olacaktır. O göz, bütün kâinatı sayısız hikmet ve güzellikler içinde yaratan bir Rabbe nisbetle eşsiz bir değer kazanacak; otuz senede sönmeye yüz tutan basit bir et parçası hükmünde olmayacaktır. Ki, herşeye gücü yeten bir Kadîr-i Rahîm, verdiği gözü O?nun namına kullanan bir kuluna, bütün o san?atlı yaratışındaki sayısız güzelliği O?nun namına temaşa etmesi için, ebedî cennetlere lâyık gözler de verir! Buna muktedirdir.

    Öte yandan, o emrin sahibini Rahman, Rahîm ve Hannân isimleriyle tanımayan biri, bütün bu anlamlardan uzak olacaktır. Emrin içerdiği rahmet ve şefkati göremediği için de ya emre zoraki uymaya çalışacak; açıkçası, pek de uyamayacaktır.

    Bu bakımdan, her iki âyet, daha en başta ?mü?min erkekler? ve ?mü?mine kadınlar? tanımıyla, meselenin kilidini açmış olur. Oysa, çoğu kez bu kilit nokta kaçar gözümüzden. O yüzden, kapıyı zorlayarak açmaya çalışırız. Açamadığımız, gelen emre lâyıkınca uymayı başaramadığımız için de, içimizi hem suçluluk, hem de ümitsizlik duygusu kaplar. Oysa, daha en baştaki iman anahtarına hakkını versek, gerisi daha kolay gelecektir?tıpkı, bir emir vahyolunduğunda, tereddütsüz uyan sahabiler gibi. Sahabilerin emri duymaları ile emre uymaları arasında, bizim yaşadığımız gibi uzun zaman fasılaları olmadığı bilinen bir vâkıadır. Çünkü, onlar Kur?ân-ı Hakîm?in verdiği iman dersini, Resul-i Ekrem?in (a.s.m.) sunduğu marifetullah ve muhabbetullah talimini hakkıyla özümsemişlerdir. Vahiyle gelen her emri, bütün âlemleri ve insanı yaratan; hikmeti, rahmeti, şefkati ve kudreti sonsuz; bütün güzel isimler O?nun olan bir Rabb-ı Rahîmden bildikleri için, teslimiyette ne bir tereddüt, ne bir gevşeme, ne bir zorluk göstermişlerdir.

    Hem, o emri veren, insanı bu fıtratla yaratandır. İnsan için en fıtrî ve en uygun hali, Fâtır-ı Hakîm?den başka kim bilebilir? Kim o fıtratı verenin üstünde söz söyleyebilir?

    Fâtır-ı Hakîm, bu emriyle, bizi fıtratımızın gereği olan bir duruma davet eder. Gözünü haramdan sakınmama, her önüne gelene bakma, fıtratla çelişen bir durumdur. Çünkü, insana verilmiş hadsiz duyguları tek bir duygunun emrine verir. İradesini hükümsüz bırakır. Şu çağda örnekleri çok açık biçimde görüldüğü üzere, bütün hayatını, bütün dünyasını ve bütün düşüncesini uçkurunun hizmetine veren insan bozması kişilikler ortaya çıkarır. Nitekim, bugün nice göz harama bakarken, nice el, nice dil, nice akıl, nice ayak, nice hâfıza da ona eşlik etmektedir. Biraraya geldikleri anları gördükleri haram manzaraların sözünü ederek geçiren; yalnız kaldıkları zamanı da yine o haram manzaraların hayaliyle harcayan nice insan mevcuttur. Nice gözler, nice akıllar, nice ömürler bu yolda heder olup gitmektedir. O kadar ki, bu ruh hali içinde, gördüğü her insanı yalnız maddî bir sûrete indirgeyen, hatta o maddî sûretin de yalnızca belli kısımlarına bakan marazî kişilikler ortadadır. Başka bir amaçla söylenen sözlerden dahi cinsel çağrışımlar çıkaran marazî tipler mevcuttur.

    Gözlerin harama kaymasının imanî bir zaafın eseri olup bu zaafı giderek beslemesinin yanısıra, insanı insanlıktan sukut ettiren böyle bir boyutu da vardır. Bütün kâinatı kapsayıp kuşatacak duygu ve kabiliyetlerle donanmış insanı uçkuruna hapsettiren; karşı cinsten olan insanları belli organlara indirgeyen; ?insan? tarifini bu denli bayağılaştıran bir boyuttur bu. Bu halin aile ve toplum hayatında getirdiği olumsuzluklar ise, işin ayrı bir yönüdür.

    Peki, bu açıdan bakılırsa aslında bütün insanları ilgilendiren bu konuda Kur?ân neden yalnızca ?mü?minler?i muhatap almaktadır?

    Çünkü, insan ancak imanının derecesi nisbetinde bu emrin içeriğini anlayabilir. Ancak imanı derecesinde gözünü Rabbinin yarattığı güzellikleri Rabbi namına ve Rabbinin izni uyarınca kullanma yükümlülüğünü kavrayabilir. Ancak imanı ile, gözünü nefsin elinde adi bir röntgenci kılan her tavrın emanete hıyanet anlamı taşıdığını bilebilir.

    Ve ayrıca, insan ancak imanı derecesinde gözünü haramdan koruma iradesi gösterebilir.

    Yoksa, imandan nasiplenmeyen en iradeli, en mert ve makamca en yüksek insanların bile gözünün önüne bir haram iliştiğinde nasıl basitleştiğine ve bayağılaştığına dair bir dizi gözlem hemen her insanın hafıza kaydında vardır.

    Her iki âyetle gelen ?gözünü haramdan koruma? emrinin manidar bir veçhesi de, öncelikle içe dönük bir çabayı emrediyor olmasıdır. Gerek mü?min erkeklere, gerek mü?mine kadınlara söylenen ilk söz ?Gözünüz önüne gelen haramları ortadan kaldırın? değildir: ?Sen gözünü koru.?

    Bu, Kur?ân?ın önceliği insana veren, düğümü fertlerde çözen genel üslubunun manidar bir yansımasıdır. Çünkü, problemin kökü, ?dış dünya?da değildir; içimizdedir. İç dünyası muhkem, iman kalesi sağlam olan biri, tüm dünya haram tablolarla dolu olsa bile, sarsılıp sapmayacaktır. Dış dünyada nice haram mevcut olsa bile, imanın içerdiği haya, şuur ve uyanıklık hali içinde, Rabbinin huzurunda olduğundan gafletle, kendini pazarlayan süflîlerin peşine düşmeyecektir. Hayası, edebi, sabrı ve sebatı buna izin vermeyecektir.

    Nitekim, Yusuf (a.s.) kıssası, bunun bir örneğidir. Önünde kendini tüm zinetleriyle sunan birdünyalar güzeli karşısında, Yusuf?un tavrı, gözünü ve sırtını dönmek olmuştur.Yusuf aleyhisselâm, Kur?ân?da övgüyle aktarılan bu haliyle, tüm insanlığa şu dersivermektedir: İnsan, eğer ?gözünün sahibi?ni tanır ve O?nun emrini hakkıylabilirse, en ?baştan çıkartıcı? manzara bile onu baştan çıkartamaz.

    Ki, Yusuf kıssasının birörneğini oluşturduğu peygamber kıssaları, gün gelip koca bir toplumu kendiyolunun yolcusu kılan nebilerin, yola tek başına koyulduklarını açık açıkortaya koymaktadır. Nebiler, fıtratların bozulduğu, Allah?ın ve ahiretinunutulduğu, insanların nefislerinin istediği gibi davrandığı bir ortamdagelmişlerdir. Ortam onları değiştirmemiş, bozulmuş bir ortamda birer imanabidesi olarak sarsılmadan kalmış; sergiledikleri imanî şuur ve irade ile onlarortamı değiştirmişlerdir.

    Ortada bir ?haram? varsa,bundan uzak durmanın yolu, o haramı kaldırmaktan değil, öncelikle kendini oharama karşı korumaktan geçer. Tepeden inme halledilmiş hiçbir şer hali yoktur.O takdirde belki şer zahiren ortadan kalkmakta, yeraltına çekilmekte, ama içteniçe, alttan alta varlığını sürdürmektedir. Aslolan, sokak manzaralarına elatmak değil, gözlerimizi bu ?haram?lardan korumamızı mümkün kılan bir imanîdonanıma ulaşmaktır. Bu yol diğerine göre daha zor ve uzun gözükür. Oysa kısave kolay olan, işte bu yoldur. Diğerinde yalnızca ?görüntü? kurtarılmakta;hastalık satıh altında öylece kalmaktadır. Yusuf misali bir imanî donanımaerişip Rabbin emaneti olan gözleri Rabbin rızasına uygun bir şekilde kullanıp?haram?dan koruma cehdiyle yaşanırsa, haram tüm dünyada kol gezse dahi, gözlerondan sakınacaktır.

    Kaldı ki, haram manzaralaresasen gözlerin harama bakmaya talip olduğu bir ortamda arz edilir. Züleyha?yıhidayete getiren, Yusuf?un onun sergilediği harama karşı gözünü sakınması değilmidir? Meselâ kadın çıplaklığını ele alalım: Erkekler imanî bir şuura erişipgözünü haramdan koruduğunda, hangi kadın açılıp saçılarak sokağa çıkar? Onunsokağa o vaziyette çıkışının ardındaki dürtü, gözünü haramdan korumayanerkekler tarafından zinetlerine bakılması değil midir? Demek, mü?min erkeklergözlerini haramdan koruduğunda, kadınların açılıp saçılmaması yolunda entemelli adım da atılmış olmaktadır.

    Bu bakımdan, tesettüremrinin, ?mü?min erkekler?in gözlerini haramdan sakınmasını emreden âyetinardından gelmesi elbette manidardır.

    Nur sûresinin 30. âyeti,mü?min erkeklere, ?gözlerini haramdan sakınma?larını emrettikten sonra, ikincibir emir daha verir: ?ferclerini [ırzlarını] koruma.? Bu da, manidar birhusustur. Zira, ferclerin zinaya düşmesinin ilk basamağı, gözlerin haramabakışıdır. Göz harama kaydığında, irade hükümsüz kalmış ve akıl nefsin çekimalanına girmiş demektir. Gözü harama kaydıran nefis, bu haram yolculuk nihayeteulaşmadan teskin olmayacaktır. Gözü Rabbinin emaneti bilip öylece kullanmaktanuzaklaşmanın varacağı yer, fercin de Rabbin emaneti olduğundan gafletle onunbir zina aleti derekesine düşürülmesidir. İsra sûresindeki ?Zinaya yaklaşmayın?emrinin de dikkat çektiği gibi, tüm şehvanî şeylerde en kritik husus,yaklaşmaktır. Nefsin hoşuna giden, şehveti kabartan hususlarda, bir eşiknoktası vardır: o geçildi mi, gerisi çorap söküğü gibi gelir. Meselâ, açıkbacaklara bakan bir göz, onunla yetinmez, daha fazlasının izini sürer. Dahafazlasına eriştikçe, teskin olmak bir yana, daha da azgınlaşır. Ardından, hayalve heves gibi duyguların da tahrikiyle, ?zina? gibi bir son durağa doğru hızlayol alır. Çünkü, ?gözü haramdan korumama? gibi eşiklerde, artık iradeyi devredışı bırakan, insanı kalben ve vicdanen istemese bile günahın son kertesinesürükleyen şeytanî bir çekim vardır. Sonuçta, bugün gözünü haramdan sakınmayan,yarın fercini de koruyamaz. Nitekim, bir bütün olarak şu çağ ve şu toplum,bunun aşikâr örnekleriyle doludur. Öte yandan, göz haramdan sakındığında, fercde harama bulaşmayacaktır.
    Sayfa başına dön Aşağa gitmek
     
    Göz nasıl korunmalı devamı
    Sayfa başına dön 
    1 sayfadaki 1 sayfası
     Similar topics
    -
    » Göz nasıl korunmalı devamı
    » İman nasıl eskir, nasıl yenilenir?
    » devamı okuyalım
    » devamı dır okuyalım
    » devamı edyor okuyalım

    Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap verebilirsiniz
    .Sözüm Ona. :: İSLAM ve İSLAM' a DaiR-
    Yeni Başlık Gönder   Cevap GönderBuraya geçin: