Mesaj Sayısı : 425 Yaş : 50 Nerden : istanbul Teşekkür Sayısı : 397 Kayıt tarihi : 21/12/08
Konu: Rahmet deryası Perş. Şub. 05, 2009 3:52 am
Zât-ı Zülcelâl’e Gözyaşı Zamanı
Her an taşmaya hazır yaşlar bulundurur kimileri göz pınarlarında. Biraz sert esen rüzgar, dokunaklı bir terennüm, seherlerde yankılanan bir ezan bu yaşları ılık ılık akıtıverir yanaklara doğru…Sokaklara terk edilmiş ve manen gece karanlığında kalmış bir ‘yalnız’ın, mübarek bir kulun aydınlığında gülümsemesi gibi ılıktır akan bu yaşlar.İnsanın, özlenen rüyalarla uyanıvermesi, hayallerin en umulmadık yerde gerçeğe dönüşüvermesi veya en yabancı zannedilen dost oluvİnsana izzet kazandıran birkaç önemli davranış vardır. Bunlardan biri,
Allah’ın adını zikretmektir. Bu da Allah’ın sevgisi ve rızası için yapılan kulluktur. O’nun adına amel işlemektir, O’nu ve O’nun vereceği cezayı ve mükafatı düşünmektir. Daima O’nu hatırlamaktır. Bu şekilde Allah’ı hatırlayanlar izzete ulaşırlar. Bir diyeri Allah yolunda infak etmektir. Veren el alan elden sürekli üstündür. Dilenen, başkalarına muhtaç yaşayan, sürekli borç içinde sürünen, maddi imkansızlıktan dolayı perişan olan, bu yüzden başkalarına el açanermesi gibi İnfak etmek,tasaddukta bulunmak, muhtaç gönülleri sevindirmek ve cömertlik “hulukullah” denen Rabbimizin sevdiği huylardandır. Mü’minin maddi imkanlarını Allah yolunda dağıtmasına “
infak” denir. Bu infak sayesinde fani olan mal, kalıcı olmakta ve ahiret adına ciddi bir yatırım haline gelmektedir. Gerek ayatler, gerekse de hadis-i şeriflerde infak yani vermek teşvik edilmiş ve vermenin mü’minlik alameti olduğu vurgulanmıştır.Nitekim “Sevdiğiniz şeyleri infak etmedikçe iyilikte zirveye ulaşamazsınız.”(Al-i İmran, 3/92titrek titrek olur göz kapakları. Akar birkaç damla peşpeşe
“İffet”, çirkin söz ve fiillerden uzak kalma, haya ve edep dairesinde bulunma, doğruluk, dürüstlük ve ahlaki değerlere bağlılık üzere yaşama demektir. Aslı Arapça olan bu kelime, namuslu, şerefli ve ahlaklı olma halini ifade edecek şekilde dilimize de geçmiştir. Özellikle eski nesir ve nazımlarda, izzet ve hasiyetleriyle yaşayan, çalıp çırmayan, haramlardan sakınan ve namusunu koruma mevzuunda fevkalade hassas davranan kimseler hakkında “afif” tabiri kullanılagelmiştir. İslam alimleri insanda üç temel duygunun bulunduğunu söylemiş; belli ölçüde